Panik Bozukluk

Panik Bozukluk Nedir?

Panik bozukluk; tekrarlayıcı ve beklenmedik panik ataklar ile ataklar arasındaki zamanlarda, başka panik atakların olacağına ilişkin sürekli bir kaygı duyma, panik atakların “kalp krizi geçirip ölme”, “kontrolünü yitirip çıldırma” ya da “felç geçirme” gibi kötü sonuçlara yol açabileceği inancıyla sürekli üzüntü duyma ya da ataklara ve olası kötü sonuçlarına karşı önlem olarak (işe gitmeme, spor, ev işi yapmama, bazı yiyecek ya da içecekleri yiyip içmeme, yanında ilaç, su, alkol, çeşitli yiyecekler taşıma gibi) bazı davranış değişikliklerinin görüldüğü ruhsal bir rahatsızlıktır.

Panik atak aniden gelen, zaman zaman tekrarlayan, kişiyi çaresizlik ve dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir. Vücudumuzun tehlikeye, strese veya heyecana karşı verdiği normal bedensel belirtileri, kişinin abartılı olarak algılanmasıdır. Panik atak; birdenbire başlar, giderek şiddetlenir ve 10 dakika içinde şiddeti en yoğun düzeye çıkar. Çoğu zaman 10-30 dakika, seyrek olarak da 1 saate kadar devam ettikten sonra kendiliğinden geçer. 

Ataklar tekrarlamaya devam ettikçe, hasta ataklar arasındaki dönemde; gergin, huzursuz ve endişeli bir şekilde her an yeni bir panik atağın gelmesini beklemeye başlar. Bu endişeli bekleyişe “beklenti anksiyetesi” adı verilir. Atakların belirsiz zaman ve yerlerde gelmesi bu kaygıyı daha çok artırır. Ataklar sıklaştıkça, kalp krizi geçirip ölme, felç olma ya da kontrolünü kaybedip çıldırma korkuları pekişir. 

Panik Atak

Hastaların % 60‘ından fazlası, atakların gelebileceği yer ve durumlardan kaçınmaya başlarlar. Yalnız başına evde kalamaz, sokağa yalnız çıkamaz, toplu taşıma, asansöre binemez, dar sokak ya da köprülerden geçemez, pazar yeri, büyük mağazalar gibi kalabalık yerlere ya hiç giremez ya da ancak yanlarında birisi ile yoğun bir endişe ve rahatsızlık  eşliğinde girebilirler. Hastaların, yalnız başlarına, panik atağın geleceğini zannettikleri yerlere gidememe, o tür yerlerde kalamama durumlarına agoragobi adı verilir. 

Panik bozukluk oluşmasında; genetik faktörler, stres düzeyinin çok yüksek olması, yakın zamanda ya da çocukluk döneminde yaşanan travmatik olaylar, olumsuz duygulara yatkınlık, uyuşturucu madde, sigara ve kafein kullanımı önemli rol oynar.

Toplumda panik bozukluğun görülme oranı %2-4 arasındadır. Kadınlarda iki, üç kat daha fazla görülmektedir.

Panik bozukluk ile ilgili film önerim

Panik Bozukluk Belirtileri Nelerdir?

1- Panik bozukluk tanısı koyabilmek için aşağıdaki semptomların en az  4 ya da daha fazlası bulunmalıdır.  

  • Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
  • Çarpıntı
  • Terleme
  • Titreme
  • Nefes darlığı ya da boğulur gibi olma hissi
  • Baş dönmesi, sersemlik,  düşecek ya da bayılacak gibi olma
  • Uyuşma ya da karıncalanma
  • Üşüme, ürperme ya da ateş basması
  • Bulantı ya da karın ağrısı
  • Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme
  • Kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu
  • Dehşet, korku, çaresizlik hissi
  • Ölüm korkusu 

2- Başka panik atakların olacağı beklentisi 

3- Ataklarla birlikte giden uyum bozukluğu ve davranış değişimi